amentü’nün altı şartından biri, kaza ve kadere inanmaktır. kader, takdir-i ilahi demektir. mutezile kafalılar kaderi inkâr etse de, bir şey değişmez. bir insanın intihar etmesi veya birinin diğerini alnında vurması birer takdir-i ilahidir. suç işleyince takdir-i ilahi olmaktan çıkmaz. takdir-i ilahi, insanların tedbirli veya tedbirsiz yapacağı her işi allah bilir demektir. (falanca kimse, tedbir almayacak, şu kazaya sebep olacaktır veya filanca, kasten şu suçu yahut şu günahı işleyecektir) diye alnımıza yazar. buna kader veya takdir-i ilahi diyoruz. suçu veya günahı işleten allah değildir. allah onun işleyeceğini bildiği için yazmıştır. yani o yazdı diye bu olaylar olmuyor. cahiller veya dinsizler takdir-i ilahiyi bilmedikleri için, (bu bir takdir-i ilahidir) diyenleri tenkit edip, densizlik diyorlar. allah’ın takdirini kabul edene densizlik demek dinsizlik olur.
insan bilmediği konuda konuşmamalı. atalarımız, (cahil cesur olur) buyuruyor. yani (düşünmeden konuşur, çam devirir) diyor. din cahilleri de, yanlış sözler edip küfre girmekte çok cesurlar. herkes haddini bilmeli, bilmediği konulara burnunu sokmamalıdır.
1
+
-entiri.verilen_downvote
tamda hayırlısı, nasip, kısmet kelimelerinden sıkılmıştım, rastgelede karşıma gelen şeye bak be asdfdasf
(#3868993)